Hemen her gün iş ilanlarında “takım ruhu” tamlamasında cümleler okuyoruz. Firmalar takım çalışması yaparak, tek başına altından kalkılamayacak işleri, toplu halde yardımlaşarak yaparak, işbölümü çerçevesinde hep birlikte hedefe ulaşarak çözümlemeyi planlıyorlar. Birlikten kuvvet doğuyor, bir elin değil, iki elin sesi çıkıyor. Aslında şirketlerin varlık sebebi de bu olsa gerek. Şirket çalışanları içindeki uyum, başarıyı beraberinde getiriyor.
Bu sebeple şirketler motivasyonu yüksek tutmak adına takım ruhu etkinlerine başvuruyorlar. Başarıyı paylaşabilmeyi öğrenmek için yapılan bu tarz organizasyonlar, hem çalışanların eğlenceli vakit geçirmesine olanak sağlıyor, hem de iş ortamında oluşacak birlikteliklerin temelini atmayı hedefliyorlar.
Çok basit bir şekilde, hafta sonu organize edilecek bir “İtalyan yemeği workshop”’u, “vurmalı çalgılar orkestrası”, “paint ball turnuvası” ve bunun gibi takım ruhu etkinlikleriyle, istenilen düzeyde bir motivasyon sağlanıp, takım ruhu bilincine erişilebilir. Pizzayı yapmak için bir grup malzemeleri doğruyor, bir grup hamuru mayalıyor, bir grup salçalı sosu hazırlıyor, bir grup hepsini bir araya getiriyor ve hep beraber fırına veriyorlar. Takım ruhu etkinliği sonrasında afiyetle sıcak pizzalarının keyfini sürüyorlar.